Yakınlaşmak isterken uzağına düşmek bir hikâyenin ve dışında olduğunu düşündükleri anda bir oyunun içinde bulmak kendilerini… Hikâye tanıdıktır, roller akraba kadar yakın ama tamı tamına aynısı mıdır bugün de olan? F.G. Lorca’nın “Bernarda Alba’nın Evi” oyununu bir hapishanede oynamaya çalışırken kendilerine soruyor bu soruyu üç mahkum kadın. Yazgı bellenmiş bir çaresizliği sürdürmeli mi insan? Koşulları değişince değişmez mi hikayeler ve insanlar? Bunu da soruyorlar kendilerine. Hikâyede ölüyor Adela. Bu ölüm bir intiharsa öyle geliyor ki onlara hep birlikte tutmuşuz ipin ucundan. Bu intihar bir cinayetse nasıl yaşatmalı Adela’yı? Bunu da soruyorlar. Çok mu soruyor bu kadınlar?
Federico Garcia Lorca’nın ‘Bernarda Alba’nın Evi’ oyunundan uyarlanarak yazılmıştır. A. Turan Oflazoğlu, Hale Toledo, Pınar Savaş çevirilerinden yararlanılmıştır.